İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, Silivri
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne bağlı olarak, Kağıthane Belediyesi Kültür Merkezi’nin bulunduğu binanın yerin 30 metre altındaki eksi 8’inci katında, 3 yıl önce uygulama merkezi olarak kurulan İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi’nde, yerli ve milli imkanlarla üretilen 100 bin biber fidesi İstanbullu çiftçilerle buluşturuldu.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, Tarım ve Orman Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü tarafından bir üretim merkezi olarak hayata geçirilen bu tesisin, hidroponik üretim açısından dünyanın yer altında bulunan en derin ikinci merkezi olduğunu söyledi.
Tesiste kurulduğu günden bu yana, özellikle yaprağı yenebilen bitkiler, çilek ve tıbbi aromatik bitkiler başta olmak üzere 103 farklı bitki çeşidinin geliştirilmesi ve üretiminin gerçekleştirildiğini belirten Parıldar, sözlerine şöyle devam etti:
“Burada bitkinin faydalanamadığı suyu tekrar drene ediyoruz. Drenaj sistemiyle bu suyu tekrar otomasyon sistemimize alıyoruz. Ardından, bitkinin besin elementleri ve pH açısından faydalanabileceği seviyeye getirip bitkinin kullanımına sunuyoruz. Bu sistem hem köklerin çürümesini engelliyor hem de bitkinin ihtiyaç duyduğu azot, fosfor, potasyum, demir, çinko gibi besin elementlerini, otomasyon sistemi sayesinde üretim sürecinde karşılayarak bitkiye tekrar sağlıyoruz. Ayrıca burada herhangi bir ilaç kullanmadan üretim gerçekleştiriyoruz. Isıyı, ışığı, nemi ve karbondioksiti bitkiye uygun şekilde ayarlıyoruz.”
“Türkiye hem tohum hem de fidenin yerli üretiminde çok önemli bir seviyede”
Suat Parıldar, bu tesiste ilk fide üretimini 2025 yılında gerçekleştirdiklerini belirterek “Bunu yaparken özellikle ata tohumundan başladık. Silivri ilçemizin Sayalar Mahallesi’ne özgü kırmızı biber çeşidimiz var. Bu biberin ata tohumlarını çiftçilerimizden tedarik ederek, bu yıl ilk kez bir AR-GE kapsamında 100 bin fidemizi, Tarım ve Orman Bakanlığımız Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi çerçevesinde, 25 Mayıs itibarıyla çiftçilerimize ulaştırdık. Onlar da bu fideleri üretim alanlarına diktiler. Bu tamamen ata tohumu olan, yerli ve milli bir tohumdur. Atadan gelen, geçmişten günümüze ulaşan, kendine özgü bir tadı ve şekli olan; bölge tarafından kabul görmüş, arz-talep dengesi içinde talebin yoğun olduğu bir çeşittir. Dolayısıyla biz bu ata tohumu çeşidini 100 bin fide olarak İstanbullu çiftçilerle buluşturduk.” dedi.
İstanbullu çiftçilere fidelerin tamamının ücretsiz dağıtıldığını aktaran Parıldar, hedeflerinin, İstanbul’da gelecek yıl, TAKE Projesi kapsamında çiftçilere temin edilecek fidelerin büyük çoğunluğunu, bu üretim ve geliştirme merkezinde yeni teknolojiler kullanarak üretip çiftçilere ulaştırmak olduğunu söyledi.
Parıldar, dağıtılan fidelerin şu anda topraktaki gelişimlerinin çok iyi olduğunu belirterek “Bire bir fide dağıtımı gerçekleştirdiğimiz çiftçilerimizin her birinin üretim alanlarını yerinde kontrol ediyoruz. Fide dağıtımının ne zaman yapıldığı, dikimin ne zaman gerçekleştiği, ilk hasadın ne zaman yapıldığı ve bunun İstanbul tüketicisine yansımasının hangi oranda olduğu gibi analizleri her zaman yapıyoruz. Her projenin izlenmesi, analizi ve değerlendirilmesi, yeni projelerin fikir babasıdır. Bu projelerimize 2026 ve takip eden yıllarda da devam edeceğiz. 2026 projemiz kapsamında domates, hıyar, biber gibi sebze türlerine yönelik projelerimiz olacaksa bu projelerde kullanılacak fideleri de burada üreteceğiz. Bu yıl ise ata tohumumuz olan milli Atalar tohumumuzla başladık.” diye konuştu.
“100’den fazla ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz”
Türkiye’nin hem tohum hem de fide üretiminde yerli seviyede çok önemli bir noktada olduğunu vurgulayan Parıldar, AR-GE merkezlerinde kullanılan teknolojinin tamamının yerli ve milli üretim olduğunu belirtti.
Parıldar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bakanlığımızın Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünün yürüttüğü projelerle ortaya çıkan yeni yerli ve milli çeşitleri öncelikle çiftçilerimizle buluşturmaya çalışıyoruz. Bu yıl İstanbul’da uyguladığımız, özellikle tarla bitkileri, ayçiçeği, kanola gibi ürünlerde kullandığımız materyallerin, tohumun ve fidenin yüzde 80’den fazlası yerli ve milli tohumlardan tedarik ediliyor. Ancak hedefimiz, ürünlerin yüzde 100’ünün yerli ve milli çeşitlerden sağlanmasıdır. Türkiye’de tarla bitkileri için ihtiyaç duyulan tohumun neredeyse tamamı yerli olarak üretilmektedir. Dolayısıyla tohum konusunda ihracatçı bir ülkeyiz ve 100’ü aşkın ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz.”
“Tarlada 75 günde yetişen fesleğeni 22 günde hasada hazır hale getirdik”
Aşan, bu yıl fide üretiminde ‘toplu üretim’ yöntemini denediklerini ve bunun başarılı olduğunu belirterek çiftçilerin de bu durumdan oldukça memnun olduğunu söyledi.
Silivri’nin Sayalar mahallesine ait yöresel ata tohumu çeşidini yerli ve milli üretim yaparak çiftçilere verdiklerini aktaran Aşan, “Şu anda bu fidelerin tarlada üretimi devam ediyor. Çiftçilerimizle sürekli iletişim halindeyiz ve buradan yetişen fidelerin şu anda sağlıklı şekilde büyüdüğüne dair bilgi alıyoruz. Bu da bizi çok mutlu ediyor.” ifadelerini kullandı.
Hakan Aşan, Kapalı Dikey Tarım Merkezi’nde tesislerindeki AR-GE çalışmaları sonucunda ciddi bir ürün verimliliğinin ortaya çıktığını belirterek, şunları söyledi:
“Buradaki 320 metrekarelik üretim alanımız, 20 bin metrekarelik tarlaya eşdeğerdir. Bu da ciddi bir üretim kapasitesi demek. İstanbul’un merkezinde taze sebzeyi burada üretebiliyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin bir kısmını da satışa sunuyoruz. Şu ana kadar 8 tonun üzerinde ürün üreterek market ve restoranlara satışını gerçekleştirdik. Bu sistemin geleneksel tarıma göre farkı, tüm bitkinin gelişim parametrelerini burada kontrol edebilme imkanıdır. Böylece bitki strese girmeden, besin değeri yüksek ve hızlı bir şekilde sağlıklı büyüyor. Tarlada 60 ila 75 günde büyüyen fesleğeni biz burada 22 günde hasada hazır hale getirdik. Hem süre hem de verim açısından ciddi bir fark yaratıyoruz.”
More Stories
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg’un yeni modeli T10F’yi test etti
Akyazı’da Gökyüzünde Süzülen Paraşüt Benzeri Nesne Düşerek İncelendi
Muş’ta Öğrencilerin Teknoloji Projeleri Sergilendi