Haziran 28, 2025

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Çocuklarımıza, gençlerimize fırsat eşitliğini sağlama gayreti içindeyiz”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İbn Haldun Üniversitesi'nin 7. Mezuniyet Töreni'ne katılarak genç mezunların heyecanına ortak oldu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İbn Haldun Üniversitesi’nin 7. Mezuniyet Töreni’ne katılarak genç mezunların heyecanına ortak oldu. Yılmaz, “Ülkemizin hangi bölgesinde doğmuş olursa olsun, hangi sosyoekonomik ortamdan geliyor olursa olsun, tüm çocuklarımıza, gençlerimize fırsat eşitliği sunmak çok temel bir değerdir diye yürekten inanıyoruz. Bunu sosyal adaletin en önemli yapı taşlarından biri olarak görüyoruz. Çocuklarımıza, gençlerimize bu fırsat eşitliğini sağlama gayreti içindeyiz. Yine bu anlayışladır ki, bugün 208 üniversiteye sahip ülkemiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İbn Haldun Üniversitesi’nin 7. Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Üniversitenin Başakşehir Yerleşkesi’nde düzenlenen törene Yılmaz’ın yanı sıra İstanbul Valisi Davut Gül, TÜRGEV Vakıf Meclis Üyesi Bilal Erdoğan, çok sayıda akademisyen, öğrenci ve yakınları katılım gösterdi.

“Çocuklarımıza, gençlerimize fırsat eşitliğini sağlama gayreti içindeyiz”

Törende konuşan Cevdet Yılmaz, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, yükseköğretimi Türkiye Yüzyılı vizyonunun temel taşı olarak gören bir anlayışla ilerliyoruz. Bu çerçevede eğitime, sosyal adalet ve fırsat eşitliği penceresinden baktığımızı da belirtmek isterim. Ülkemizin hangi bölgesinde doğmuş olursa olsun, hangi sosyoekonomik ortamdan geliyor olursa olsun, tüm çocuklarımıza, gençlerimize fırsat eşitliği sunmak çok temel bir değerdir diye yürekten inanıyoruz. Bunu sosyal adaletin en önemli yapı taşlarından biri olarak görüyoruz. Çocuklarımıza, gençlerimize bu fırsat eşitliğini sağlama gayreti içindeyiz. Yine bu anlayışladır ki, bugün 208 üniversiteye sahip ülkemiz. Ülkemizin dört bir yanında, 81 ilimizde 208 üniversitemiz var. Yaklaşık 7 milyon üniversite öğrencimiz var. 185 bini aşan akademik personelimizle ülkemizin en değerli varlığı olan insanına yatırım yapıyoruz” dedi.

Yılmaz, “Üniversitelerden elbette beklentilerimiz var. Halkımızın kaynaklarıyla, ülkemizin çok değerli kaynaklarıyla bu üniversitelerimizi destekliyorum. Ben basit bir şekilde 3 beklentimiz olduğunu ifade etmek istiyorum üniversitelerden. Birincisi elbette ki eğitim. Kaliteli, nitelikli bir eğitim. Yani insanlığın bugüne kadar ulaştığı bilgi birikimini gelecek nesillere en doğru, en etkili bir şekilde aktarmak. Buna eğitim diyoruz. Ama bu yetmez. İkinci bir işlevi var üniversitenin, o da mevcut bilginin üzerine yeni bilgiler ilave etmek. Buna üniversitelerin araştırma fonksiyonu diyoruz. Sadece bilgiyi aktaran bir kuruma üniversite demek mümkündür. Dolayısıyla üniversiteler bizden her alanda daha fazla araştırma bekliyor. İyi bir eğitim, iyi bir araştırma yeter mi? Yetmez. Üçüncü bir fonksiyon var ki o da çok çok kıymetli. Uzun yıllar Kalkınma Bakanlığı yapmış bir kardeşiniz, arkadaşınız olarak ben buna üniversitenin kalkınma fonksiyonu diyorum. Başka şekillerde de ifade edilebilir. Bilgiyi kullanmak. Bilgiyi aktarabilirsiniz, yeni bilgiler üretebilirsiniz ama bunları kullanmazsanız sosyoekonomik sorunlara, teknolojik sorunlara, insanlığın yaşadığı meselelere, içinde bulunduğunuz toplumun meselelerine bu bilgiyi kullanarak çözümler geliştirmezseniz yine eksik kalmış olursunuz. Ben buna insan odaklı kalkınma fonksiyonu diyorum. Dolayısıyla üniversitelerden bu üç şeyi bekliyoruz. Bilgiyi kaliteli bir şekilde aktarmalarını, yeni bilgiler üretmelerini ve toplumun farklı kesimleriyle bağlantılar kurarak iş dünyasından yerel yönetime, sivil topluma bağlantılar kurarak bilgiyi bir değere, sosyal bir faydaya dönüştürmelerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Geçtiğimiz hafta açıklanan QS Dünya Üniversite Sıralaması’nda yer alan üniversite sayımız 11’e yükselmiş durumda ve birçok üniversitemiz daha üst basamaklara çıktı son açıklanan verilerle. Times Higher Education Dünya Üniversite Sıralaması’nda ise son yıllarda hem listedeki üniversite sayımız artmış hem de bu kurumların sıralamalarındaki yerleri kayda değer biçimde iyileşmiştir. Güncel verilere göre 3 üniversitemiz ilk 400 arasında yer almakta. Bu da ülkemizin akademik alanındaki küresel rekabet gücünü ortaya koymaktadır. Tabii ki önümüzdeki dönemde çok daha fazla üniversitemizin bu anlamda çok daha iyi bir konuma gelmesini arzu ediyoruz” dedi.

“Yapay zekayı tehlikelerine karşı ve fırsatlarını görerek değerlendirmemiz gerekiyor”

Eğitimde yapay zeka teknolojisinin önemine de değinen Yılmaz, “Yapay zeka yatay bir teknoloji, birçok alanı kesen bir teknoloji, önümüzdeki dönemde her alanda çok önemli değişimleri, dönüşümleri tetikleyecek bir teknoloji, artısıyla eksisiyle. Sunduğu fırsatlarla, oluşturduğu tehditlerle yapay zeka meselesi üzerinde çok daha fazla durmak zorundayız. Bir yönüyle yapay zeka, bir elit zümrenin milyonlarca, milyarlarca insanları çeşitli tüketim kanallarına kanalize etmesi, siyasi tercihlerini şekillendirmesiyle ortaya çıkabilir. Büyük bir manipülasyon aracı olarak kullanılabilir. Diğer bir yanıyla da eğitimden sağlığa, altyapıya her alanda kaynaklarımızı daha verimli kullanmamızı sağlayan bir araç olabilir. Bizim yapay zekayı tehlikelerine karşı ve fırsatlarını görerek değerlendirmemiz gerekiyor. Bu anlamda İbn Haldun Üniversitesi’nde ilk defa açılan felsefe ve yapay zeka lisans programı çok önemli bir adım ve bunun için özellikle tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

“Ahlaktan, hukuktan, vicdandan kopuk bir bilginin hiçbir faydası olmadığını da hep birlikte yaşayarak görüyoruz”

Cevdet Yılmaz konuşmasının devamında, “Bilgi elbette önemli. Bilim, teknoloji elbette önemli. Ama ahlaktan, hukuktan, vicdandan kopuk bir bilginin hiçbir faydası olmadığını da hep birlikte yaşayarak görüyoruz. Bunun en güzel örneklerinden biri de tabii Gazze’de yaşanan vahşet. Bunu yapanlar son derece ileri düzeyde bilgi sahibi insanlar, bu vahşeti yapanlar. Son derece ileri düzeyde teknolojik kapasitelere sahip ülkeler, gruplar. Demek ki sadece bilgi, sadece teknoloji yetmiyor, bunu görmemiz lazım. Bilgiyi hikmetle buluşturmak, gücü merhametle buluşturmak zorundayız. Bunları yapmadığımız sürece Gazze’de yaşananlara benzer katliamları, insanlık dışı saldırıları görmeye devam edeceğiz. Geçmişte de bunları görmüştük. Nazi Almanya’sında da aynı şeyleri görmüştük. Bilimde, teknolojide çok ilerleyen bir takım ülkelerin değerlerden koptuğunda ne tür vahşetler işlediğini o günde görmüştük. Bugün de maalesef aynısını Gazze’de görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye olarak ve geniş bir medeniyet aidiyeti içinde bütün bunlara bakarak hem güçlü olmak hem de merhametli olmak, adaletli olmak zorundayız. Başkalarının merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz maalesef. Bunu yaşayarak görüyoruz. Birlik olmamız, güçlü olmamız ama aynı zamanda bu gücü hikmetle kullanmamız, merhametle, adaletle kullanmamız gerekiyor. Bunu da yeni nesillerimizle, genç nesillerimizle, iyi yetişmiş nesillerimizle sağlayacağız, buna inanıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bizi seçen öğrencilerimizi çok sevdik”

Programda konuşan Bilal Erdoğan ise, “Biz ÖSYM sistemi üzerinden öğrenci kabul ediyoruz ve öğrencilerimizi biz mülakatla seçmiyoruz. Kazanan öğrenci, seçen öğrenci bize geliyor. Ama hamdolsun bugüne kadar biz, bizi seçen öğrencilerimizi çok sevdik, çok seviyoruz. Ama bizi henüz iyi bilmeyen, burada olmayı hak eden ve burada olmasını isteyeceğimiz bütün öğrencilerimizin de üniversitemizi doğru tanıması için çalışmaya devam edeceğiz” dedi. – İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

About The Author