Temmuz 11, 2025

Çin’in “dijital yuan” projesi küresel ve bölgesel finansal güvenlik anlamında ne ifade ediyor?

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güven Delice, Çin'in güvenlik risklerine karşı alternatif bir savunma mekanizması olarak geliştirdiği dijital yuan projesini AA Analiz için kaleme aldı.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güven Delice, Çin’in güvenlik risklerine karşı alternatif bir savunma mekanizması olarak geliştirdiği dijital yuan projesini AA Analiz için kaleme aldı.

***

21. yüzyılda ulusal güvenlik kavramının içerisinde, askeri tehditler, etnik çatışmalar, organize suçlar, salgın hastalıklar, iklim değişiklikleri gibi sorunlara ilaveten finansal güvenlik olgusu da önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Jeopolitik gelişmelerin yanı sıra finansal krizler ve teknolojik ilerlemeler finansal güvenlik konusunu ulusal güvenliğin önemli bir bileşeni haline getirmiş; bu konuda ulusal ve uluslararası düzeyde artan bir farkındalık oluşturmuştur. Bu doğrultuda özellikle 2008 küresel finans krizi sonrasında, Çin’in Batı’dan bağımsız bir finansal mimari oluşturma girişimleri ivme kazanmış; 2014 yılında gündeme gelen dijital yuan (e-CNY)[1] projesi çerçevesinde atılan adımlar, ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde para ve finans sisteminde önemli dönüşümlerin işaretleri olarak görülmüştür. Bu dönüşüm, bankacılık sektörünü, düzenleyici çerçeveleri ve küresel para politikalarını önemli ölçüde etkileyecektir. ABD’nin gümrük tarifelerini ve finansal yaptırımları silah olarak kullanması da bu sürece ivme kazandırmaktadır.

Para ve finans piyasalarındaki dijitalleşme

Merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan çalışan bir sistem oluşturan blokzincir teknolojisi, başta finans sektörü olmak üzere birçok alanda kapsamlı etkiler ortaya çıkarmıştır. Blokzincir ağlarının yaygın kullanımı çerçevesinde oluşturulan merkezi olmayan finans (DeFi) platformları, küresel para ve finans sistemini dönüştürme potansiyeli taşımaktadır. Bu süreç, bankaların finansal sistem içerisindeki rollerinin yanı sıra, kişi ve kurumların finansal davranışlarını da yeniden şekillendirmektedir. Para ve finans piyasalarındaki dijitalleşme bağlamında e-ticaret işlemlerinin artması, banka kartlarının yaygınlaşması, kripto paraların ortaya çıkması gibi gelişmeler, nakit kullanımını giderek azaltmıştır. Bu ekosistem içerisinde itibari paraların dijital versiyonu olarak gündeme gelen Merkez Bankası Dijital Paraları (CBDC) ekonomik aktörlerin parayla etkileşim kurma biçimini kökten değiştirebilecek bir niteliğe sahiptirler. Bu bağlamda, birçok merkez bankası CBDC’lerle ilgili araştırmaları devam ettirirken, bazıları pilot deneme aşamasına geçmişlerdir. Özellikle Çin’in bu konuda öncülük etmesi, dijital para birimi oluşturulmasına yönelik küresel bir baskıya yol açmıştır.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olarak Çin, parasının bu ekonomik gücünü yansıtacak şekilde küresel bir ödeme ve rezerv aracı olmasına yönelik çeşitli girişimlerde bulunmaktadır. Bu kapsamda, firmaları ödeme ve mutabakat işlemlerinde yuan kullanımına öncelik vermeye teşvik etmekte; oluşturduğu Sınır Ötesi Bankalararası Ödeme Sistemi (CIPS) üzerinden yapılan işlemleri artırmaya çalışmakta ve perakende CBDC (dijital yuan) uygulamalarını genişletmeye çabalamaktadır.

Dijital yuan projesi

Çin, para sisteminin dijitalleştirilmesi konusunda oldukça istekli gözüken ve bu anlamda somut adımlar atan öncü ülke konumundadır. Bu çerçevede, kendi parasını uluslararasılaştırma yönündeki çabalarının bir parçası olarak, 2014 yılında dijital yuan (e-CNY) projesini yürürlüğe koymuştur. Kovid-19 salgını ise bu süreci hızlandırmış, çeşitli araştırma ve test aşamalarından sonra e-CNY pilot bölgeler üzerinden, perakende işlemlerde, toplu taşıma gibi kamu hizmetlerinde ve sınır ötesi ödemelerde kullanıma sokulmuştur. Geniş ölçekli pilot programları ve kamu hizmetleriyle entegrasyonu nedeniyle e-CNY, diğer birçok CBDC projesine göre oldukça ileri bir aşamayı temsil etmektedir.

Bir Merkez Bankası Dijital Para Birimi olarak e-CNY, özel ödeme platformlarına olan bağımlılığı azaltarak Çin’in parasal egemenliğini ve finansal sistemin güvenliğini güçlendirmek ve para politikasının etkinliğini artırmak amacıyla tasarlanmıştır. Diğer taraftan bu paranın, uluslararası işlemlerde ABD dolarına olan bağımlılığı azaltıcı bir işlev görmesi; kara para aklama, terörizmin finansmanı ve vergi kaçırma gibi finansal suçlarla mücadelede önemli bir rol oynaması; sınır ötesi ticari ve finansal işlemleri kolaylaştırması beklenmektedir. Dijital yuan’ın gündeme getirilmesindeki önemli faktörlerden birisi de, finansal güvenlik ve istikrar açısından önemli riskler oluşturduğu değerlendirilen “kripto para” birimlerinin alanını daraltmaktır. Dijital Yuan’la ilgili işlemler, Çin Merkez Bankası (PBC) bünyesinde oluşturulan Dijital Para Araştırma Enstitüsü tarafından takip edilmektedir. Tek ihraççı olarak PBC, dijital parasını mevcut dijital ödeme ekosistemine entegre etmek için ticari bankalar ve ödeme hizmeti sağlayan kuruluşlarla işbirliği yapmaktadır.

Güvenlik risklerine karşı alternatif bir savunma mekanizması

Konuyla ilgili çalışmalarda, CBDC’lerin geliştirilmesi ve yürürlüğe konulmasına eşlik edebilecek teknolojik, ekonomik ve finansal katılım boyutlarının yanı sıra güvenlik etkileri de önem kazanmaya başlamıştır. Finansal güvenlik anlamında tarafların çıkarları birbirleriyle örtüşmemektedir. Küresel para ve finans sisteminin egemen güçleri, Çin’in parasını uluslararasılaştırma girişimlerinden ve bu bağlamda CBDC oluşturulmasındaki öncü konumundan rahatsızlık duymaktadırlar. Sürecin diğer tarafında yer alan Çin ise, sistemin diğer edilgen aktörleriyle birlikte mevcut yapının ABD dolarına bağımlılık, finansal yaptırımlar gibi risk ve tehditlerine karşı alternatif savunma mekanizmaları oluşturmaya çalışmaktadır.

Gelişmiş Batılı ülkelerde, Çin’in CBDC alanındaki olası hakimiyetiyle ilgili tedirginlik gözlemlenmektedir. Burada özellikle ABD açısında öne çıkan iki husus, ABD dolarının hegemonyasının sarsılması ve uluslararası finansal yaptırımların etkinliğinin zayıflatılmasıdır. Finansal yaptırımlardaki artışların ters etkilerinin gözlemlenmeye başlaması da bu tedirginliği artırmaktadır. Diğer taraftan bu gelişme, küresel finans merkezlerinin konumunu sarsabilecek sonuçlara da kaynaklık edebilecektir.

Çin’in bu süreçte öne çıkmasıyla birlikte konunun uluslararası güvenlik boyutu gündeme gelmiş; küresel sistemin hegemon güçleri, bu durumun kendileri açısından doğurabileceği kaotik ortamdan dolayı endişelenmeye başlamışlardır. Batılı ülkeler Çin’in artan ekonomik, askeri ve siyasi gücüne paralel olarak gelişen dijital yuan girişimlerini büyük ölçüde uluslararası güvenlik riskleri kategorisinde değerlendirmektedirler. Özellikle uluslararası ticaret, finansal yaptırımlar, hegemonya ve siber güvenlik tehditleri ile ilgili kaygılar bu süreçte etkili olmaktadır. Küresel sisteme egemen olan güçler, kontrol edilmediği takdirde, CBDC’lerin ve özellikle de dijital yuan’ın kendileri açısından önemli sonuçları olacağını görmüş ve bu konuda çalışmalar yürütmeye başlamışlardır.

29 pilot bölgede uygulamaya geçirilmiş olan e-CNY’nin işlem hacmi artış gösterse de ülkenin nüfusu ve ekonomik büyüklüğü dikkate alındığında henüz düşük düzeylerde seyretmektedir. Diğer taraftan, küresel para ve finans sisteminin egemen güçlerinin CBDC konusundaki girişimleri oldukça yavaş ilerlemekte; bu da Çin’in elinin güçlendirmektedir. ABD’nin bir taraftan uyguladığı finansal yaptırımlar, diğer taraftan agresif tarife uygulamalarının dolara ve dolar birimli varlıklara yönelik güveni sarsması, dijital yuan’a yönelik iştahı artırmaktadır.

e-CNY, ticaret ve yatırım anlaşmalarına entegre edilebilirse, bu durum uluslararası rezerv paraların kullanımının azalmasının yanı sıra, Çin’in daha sağlıklı ticari verilere daha hızlı bir şekilde ulaşmasını da mümkün kılabilecektir. Bölgesel düzeyde ticaret ve dolaysız yabancı sermaye hareketlerinde e-CNY kullanımının artırılması, batının finansal etkilerinin azalmasına, finansal yaptırımların etkinliğinin zayıflamasına neden olabilecektir. Çin’in sermaye hesabını serbestleştirmede isteksiz davranmasının, küresel ölçekte Yuan kullanımının önünde engel teşkil etmekle birlikte, bölgesel düzeyde önemli bir sorun olarak algılanmadığı gözlenmektedir.

[1] Çin para biriminin resmi adı “renminbi”; uluslararası kodu ise CNY’dir. RMB kodu da kullanılmaktadır.

[Prof. Dr. Güven Delice, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Finans ve Bankacılık Bölümü Öğretim Üyesidir.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Kaynak: AA / Prof. Dr. Güven Delice – Güncel

About The Author