Kahramanmaraş merkezli depremi yaşayan yazılımcılar, hayata geçirdikleri “İyiliği Kodlayanlar Projesi” ile kodlama öğrettikleri depremzede gençlere umut oluyor.
İyiliği Kodlayanlar Projesi Eğitim ve Yönetim Koordinatörü Şamil Cevher, proje eğitmeni Tahsin Emre Telli, proje öğrencileri Gamze Yaş ve Umut Bahadır Kılıç, AA muhabirine İyiliği Kodlayanlar Projesi’ni anlattı.
İyiliği Kodlayanlar’ın aslında süreç olarak 6 Şubat 2023 deprem süreciyle başlamış bir proje olduğunu belirten Cevher, “Bu projeyi tasarlayan, kurgulayan ve projenin şu an yönetiminde bulunan arkadaşlarımızın ortak özelliği memleketlerinin Hatay olması ve depremin insanlar üzerindeki etkilerini en aza indirmek istemeleri.” dedi.
Proje kapsamında teknik becerilere sahip depremzede gençleri eğitime aldıklarını belirten Cevher, “Amacımız, dijital alanda teknik becerilere sahip öğrencilerin sosyal sorumluluk projeleri ve sivil toplum kuruluşları ile buluşturulup ortaya kolektif, güzel ve toplum yararına işler çıkarmasını sağlamak. Bir yıllık bir eğitim sürecimiz var. Eğitimlerimizi yüz yüze ve ücretsiz olarak gerçekleştiriyoruz. İlk 6 ayda uygulama tabanlı teorik bir eğitim veriyoruz.” diye konuştu.
Cevher, altı ayın sonunda eğitimi başarıyla tamamlayan gençlere sosyal sorumluluk projeleri vererek tecrübe kazandırdıklarını, öğrencilere eğitim boyunca da sivil toplum kuruluşlarının ya da sosyal sorumluluk projelerinin mobil uygulamalarının kodlamalarını yaptırarak topluma dijital destek sağladıklarını bildirdi.
İyiliği Kodlayanlar Projesi’nin uzun soluklu bir proje olduğuna işaret eden Cevher, şunları söyledi:
“Projemiz Avrupa Birliği’nden hibe alıyor. İyiliği Kodlayanlar’ın uzun vadeli hedefleri aslında dijital anlamdaki birçok alanda ücretsiz eğitimler vermek. Bu eğitimlerden mezun ettiği kişilerle bir topluluk oluşturmak. Bu mezunlar da sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol almak ve ‘iyi kod, iyi insan’ mottosuyla topluma yarar, fayda sağlayabilmek. Yaş aralığımız 15-29 ama şu an mevcuttaki öğrencilerimizin ortalama yaşı 24-23 aralığında. Genel olarak üniversite öğrencisi ve tabii ki aramızda 29 yaşında da, 16 yaşında da, 15 yaşında da arkadaşlarımız mevcut.”
Projede, öğrencilerin öğrenirken aynı zamanda bir uygulama üzerinde çalışmasının sağlandığını kaydeden Cevher, “İyiliği Kodlayanlar’da öğrencilere vermek istediğimiz en büyük çıktı aslında şu: Teknik anlamda elde ettikleri bilgileri direkt sahada uygulama fırsatı sunmak. Öğrencilere bu noktada ve bunu sosyal sorumluluk projeleri veya sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığımız anlaşmalarla sağlamak istedik.” ifadelerini kullandı.
Cevher, Türkiye’de özellikle 6 Şubat depremini yaşayan illerde çok yetenekli gençlerin olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir manada da en azından sosyal sorumluluk alanındaki duyarlılıklarını geliştirmek için, özellikle 6 Şubat döneminde ekip olarak bizim fark ettiğimiz olgu şuydu: Kendim de bir Hataylı olarak, depremzede de diyebiliriz. Bu noktada ülkemizdeki birçok insan, kendi yetenekleri ve yetkinlikleri anlamında deprem bölgesinde ellerinden gelen yardımı sağladılar. Bizim de tabii ki elimizde yetkinliğimiz diyebileceğimiz, yeteneğimiz diyebileceğimiz yazılım bilgimiz, kod bilgimiz veya dijital alandaki bilgimiz vardı. Bu dijital alandaki bilgilerimizi, yeteneklerimizi, yetkinliklerimizi nasıl yardıma dönüştürebiliriz, nasıl insanların orada desteğine ulaşmasını sağlayabiliriz düşünürken İyiliği Kodlayanlar’ı tasarlayıp hazırlamış olduk. Biraz hikaye böyle gelişti aslında. Dijital alanda yetenekleri olan insanların da dijital alanda insanlara sosyal sorumluluk anlamında da yardım anlamında da destek verebileceğini göstermek için, biraz da bunu kanıtlamak için aslında bugün İyiliği Kodlayanlar’la birlikteyiz.”
“Kendimi geliştiremiyordum, projeye katıldım”
İyiliği Kodlayanlar Projesi öğrencisi Gamze Yaş, projeye dahil olmadan da yazılımla ilgilendiğini ama ilerleme kaydedemediğine değinerek, “Örnek proje yapmaya çalışıyordum ama gerçek hayattan örneklere çok az rastlıyordum. O yüzden de kendimi geliştiremiyordum, yerimde sayıyordum. Bu sebeple bu projeye katıldım.” dedi.
Projeye katıldığında geçmişteki bilgilerini daha sağlam temeller üzerine inşa ettiğinden bahseden Yaş, projenin kendisini en çok çeken tarafının etki oluşturma potansiyelinin yüksek olması olduğunu söyledi.
Yaş, bu projenin en büyük özelliklerinden birisinin de yüz yüze eğitimi olduğunu belirterek, “Bazen yapıyorsunuz projeyi, aynısını yaptığınız halde hata alıyorsunuz. Nedenini bulmak epey uzun sürebiliyor. Burada direkt soru sorup öğrenmek, en ufacık noktasına kadar açıklamaları da kafada oturtuyor bazı şeyleri.” diye konuştu.
Hayalinin bir teknoloji şirketi kurmak olduğunun altını çizen Yaş, şunları kaydetti:
“Birçoğumuzun cebinde cep telefonu var ve birçoğumuz mobil uygulamaları kullanıyor. İnsanların hayatını değiştirebilecek potansiyeli var aslında mobil uygulamaların. Bu yüzden ben de birazcık bu alana yöneldim. Geleceğe dair hedefim, teknoloji startup’ı kurmak ve global bir marka olarak dünyaya açılmak.”
Toplumsal sorunları kodluyorlar
Proje öğrencilerinden Umut Bahadır Kılıç da yazılım geliştirmenin zor bir süreç olduğunu vurgulayarak, “İyiliği Kodlayanlar ekibi de aslında bu süreci bizim için hızlandırdı.” dedi.
Projenin gelişiminde çok büyük katkıları olduğunu söyleyen Kılıç, günlük altı yedi saat eğitim aldıklarını aktardı.
Kılıç, projeden önce odaklanma sorunları yaşadığını ama artık o sorunun kalmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Herkesin es geçtiği konular üzerinde de yoğunlaştığımız için sağlam temelli bir yola devam ediyorum diyebilirim. Açıkçası daha şimdiden benim staj aramam olsun, iş hayatım olsun, böyle bir toplulukta olduğumu bahsettiğimde insanların gözü açılıyor. Ne işler yapıyorsunuz diye kendilerine bahsetmemi istiyorlar. Her hafta açıkçası disiplinli bir şekilde aynı konu üzerinde konuşmamız, bazen yazılımı geçip teknik detaylardansa ince dokunuşlar hakkında konuşmamız, bireysel olarak beni iyi etkiledi diyebilirim.”
Proje eğitmeni Tahsin Emre Telli, projenin sadece teknik eğitim vermediğini, aynı zamanda toplumsal fayda üretme isteği olduğunu, bu projeye başlamasının arkasında yatan en büyük motivasyonlardan birisinin bu olduğunu dile getirdi.
Projede özellikle mobil uygulama geliştirmeye odaklandıklarını anlatan Telli, “Öğrenciler burada öğrendikleriyle sivil toplum kuruluşlarının kullanacağı mobil uygulamalar geliştirecek. Projelerimizde öğrencilerimiz temel algoritma seviyesinden gelip projelerinde yapay zeka modellerini ve araçlarını kullanmaya elverişli hale geldiler.” ifadelerini kullandı.
Telli, yazılımcı olmanın en önemli kriterlerinden birisinin de merak duygusu olduğunu, öğrencilerine hata yapmaktan korkmamayı, çağı yakalayabilmeyi ve merak duygularının hiçbir zaman körelmemesi gerektiğini anlattığını bildirdi.
More Stories
Vodafone çöktü mü? SON DAKİKA! Vodafone problem mi var, internet neden çekmiyor 7 Temmuz Pazartesi?
Sabiha Gökçen Havalimanı Mayıs’ta Avrupa’nın En Hızlı Büyüyeni
Apple, AB’nin 500 Milyon Avroluk Cezasına İtiraz Etti