Temmuz 4, 2025

Dünya UFO Günü: Yanıt bulmaya her zamankinden daha yakın olabilir miyiz?

Bugün 2 Temmuz Dünya UFO Günü. BBC'ye konuşan bir uzay ve havacılık uzmanı, modern teknoloji sayesinde gökyüzünde neler olduğunu anlamak adına her zamankinden daha güçlü bir konumda olduğumuzu söylüyor.

Şubat 1977’de Galler’deki Pembrokeshire bölgesinde yağmurlu bir gündü. Broad Haven İlkokulu’nun öğrencileri, dışarıda UFO (Tanımlanamayan Uçan Nesne) gördüklerini iddia etti.

O zamanlar 10 yaşındaki David Davies, arkadaşlarının gün boyunca “okul müdürünü garip bir şeyler olduğu konusunda uyarmaya çalıştığını” hatırladığını söylüyor.

Davies gördüklerinin mantıklı bir açıklaması olduğundan emindi.

“Amacım çıkıp, yanıldıklarını kanıtlamaktı” diyor.

Fakat neler olduğuna yakından bakmak için dışarı çıktığında “gümüş rengi, puro şeklinde, bir otobüs büyüklüğünde, üst tarafı kubbeli bir nesne gördüğünü ve tepesinde yanıp sönen kırmızı bir ışık olduğunu” anlatıyor.

Nesneyi 10 saniye civarı gördüğünü söyleyen Davies “Büyük bir kaçma arzusu hissettim” diyor.

Galler’deki bu olay, BBC’nin Paranormal adlı programında ele alınmıştı.

Dünya dışı yaşam iddiaları sıklıkla gündeme gelen bir fenomen.

BBC’ye konuşan bir uzay ve havacılık uzmanı da herkesin cebinde akıllı telefonlar olması ve pek çok kişinin hava trafiğini izleyen uygulamalar kullanması sayesinde “bilinen ve bilinmeyenleri takip edebilmek için çok daha güçlü bir konumda olduğumuzu” söylüyor.

Peki, neden UFO gördüğümüzü düşündüğümüze dair bir açıklama var mı ve bunlar araştırılmalı mı?

‘Çok sayıda UFO avı’

UFO’lar, 1947’de ABD’nin New Mexico eyaletinde dünya dışı yaşam görüldüğü iddialarından bu yana dikkatimizi çekiyor.

Üç yıl sonra Uçan Daire filmi gösterime girdi ve ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki Uzay Yarışı 1950’lerde hız kazandı.

Dünya dışı yaşam hikayeleri, 1982’de Steven Spielberg’ün Oscar kazanan E.T.’sinden, 1993’te yayınlanmaya başlayan X Files’a kadar ilerleyen yıllarda da popüler kültürü etkiledi.

Buckinghamshire New University’nin sosyal bilimler fakültesi dekanı Dr. Ciaran O’Keeffe, 1980’li yıllarda UFO gözlemlemeye ilginin zirve yaptığını ve bunun da “çok sayıda UFO avıyla” sonuçlandığını söylüyor.

Küresel medya, UFO iddialarına yer verdi ve örneğin Broad Haven İlkokulu’ndaki iddialar Yeni Zelanda’da bile duyuldu.

Broad Haven olayı 1977’de Dyfed Üçgeni diye anılan bölgedeki dünya dışı yaşam görme iddialarından biriydi. Geçmişte bunları açıklamak için bazı teoriler gündeme geldi. Bu teorilere “şaka yapılmış olma” ihtimali de dahildi.

Broad Haven’daki gibi UFO görme olayları büyük bir ilgi görürken, Dr. O’Keefe makul bir açıklaması olabileceği görüşünde:

“Görgü tanığı ifadeleri yanlışlara açıktır. Bir görgü tanığının sorgulanması, hafızadaki olayın önemli ölçüde değişmesine yol açabilir. Özellikle de tanığın sorgusu kötü yapılmışsa. Örneğin yönlendirici sorular ve bir olayın medyadaki işlenişi bile hafızayı yanıltıcı unsurlar olabilir.”

Fakat Broad Haven İlkokulu’ndaki olayda tek bir görgü tanığı yoktu. Bir grup öğrenci UFO gördüğünü söylüyordu.

Dr. O’Keeffe bu gibi kitlesel UFO görme olaylarında “bulaşma ve gruba uyumun” etkili olabileceğini belirtiyor.

“Buradaki bulaşma, düşüncelerin, duyguların ve davranışların bir grup insan arasında yayılması” diyor.

Ancak Davies, çocukların gördükleri UFO’yu çizdikleri resimlerin aşağı yukarı aynı olmasına dikkat çekiyor. Bunun, yaşananların psikolojik açıklamasını “devre dışı bırakabileceğini” söylüyor.

Davies, olaydan önce bilim kurguya büyük bir ilgisi olmadığını, fakat daha sonraki yıllarda neler olduğunu anlayabilmek için kitaplara ve araştırma dokümanlarına binlerce sterlin harcadığını belirtiyor.

‘Her zaman duyurulmaz’

Paranormal programına konuşan uzay ve havacılık mühendisi Dr. Ryan Marks, UFO görme iddialarının hava trafiğiyle de açıklanabileceğini söylüyor. Özellikle de hava alanlarının olduğu, şehirleşmiş yerlerde.

İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri Müzesi’ne göre 1970-1990 arasında Güney Galler’de beş havaalanı vardı ve biri de füze deneme alanı olarak kullanılıyordu.

Dr. Marks “Sürekli hava trafiği vardı ve tabii ki son 40 yılda daha da arttı” diyor. Bölgede her zaman belli bir seviyede askeri faaliyet vardı ve hepsi de kamuoyuna açıklanmıyordu.

Örneğin Mart 2024’teki ABD hükümetinin raporuna göre ülkede 1950 ve 60’lardaki UFO görme olaylarının ileri casus uçakları ve uzay teknolojisi testlerinden kaynaklandığı sonucuna varıldı.

Dr. Marks 1970’lerin ortalarından 1980’lerin ilk yıllarına kadar İngiltere’de de sıcak hava balonları ve uçak denemeleri yapıldığını, bunların bazılarının da “UFO tasvirlerine benzediğini” anlatıyor.

Fakat bunların hangarların dışına çıkmayan “küçük boyutlu” denemeler olduğunu da vurguluyor.

Dr. Marks “bedava indirilen uygulamalarla hava trafiğinin çoğunlukla kaydedildiğini ve uçakların kolayca tespit edilebildiğini” ifade ediyor.

Bu “dijital ayak izinin” de gökyüzünde olup bitenlerin izlenebilmesini çok daha kolay bir hale getirdiğini kaydediyor.

Davies ise UFO gördüğünden hala emin.

“UFO’lara inanmak saçmalık olarak görülebiliyor” diyor.

İngiltere Savunma Bakanlığı 2009’da UFO masasını, herhangi bir savunma amacına hizmet etmediği ve personelin daha değerli savunma amaçlı görevlere tayin edilmesi gerektiği gerekçeleriyle kapatmıştı.

Bir Bakanlık Sözcüsü de “Son 50 yılda, bize yapılan dünya dışı zeka, tanımlanamayan uçan nesne ya da tanımlanamayan hava olayı ihbarlarının hiçbiri İngiltere’ye yönelik herhangi bir askeri tehdit varlığına işaret etmedi” diye eklemişti.

About The Author